Beşikler vermişim Nuh a Salıncaklar hamaklar Havva Ana n dünkü çocuk sayılır Anadolu yum ben tanıyor musun
Utanırım utanırım fukaralıktan Ele güne karşı çıplak Üşür fidelerim harmanım kesat Kardeşliğin çalışmanın beraberliğin Atom güllerinin katmer açtığı Şairlerin bilginlerin dünyalarında Kalmışım bir başıma Bir başıma ve uzak biliyor musun
Binlerce yıl sağılmışım Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı seher sabah uykularımı Hükümdarlar saldırganlar haydutlar Haraç salmışlar üstüme Ne İskender takmışım Ne şah ne sultan Göçüp gitmişler gölgesiz Selam etmişim dostuma Ve dayatmışım görüyor musun
Nasıl severim bir bilsen Köroğlu nu Karayılanı Meçhul Asker i Sonra Pir Sultan ı ve Bedrettin i Sonra kalem yazmaz bir nice sevda Bir bilsen onlar beni nasıl severdi Bir bilsen Urfa da kurşun atanı Minareden barikattan selvi dalından Ölüme nasıl gülerdi Bilmeni mutlak isterim duyuyor musun
Öyle yıkma kendini Öyle mahzun öyle garip Nerede olursan ol İçerde dışarda derste sırada Yürü üstüne üstüne Tükür yüzüne celladın Fırsatçının fesatçının hayının Dayan kitap ile dayan iş ile Tırnak ile diş ile Umut ile sevda ile düş ile Dayan rüsva etme beni
Gör nasıl yeniden yaratılırım Namuslu genç ellerinle Kızlarım oğullarım var gelecekte Her biri vazgeçilmez cihan parçası Kaç bin yıllık hasretimin koncası Gözlerinden gözlerinden öperim Bir umudum sende anlıyor musun |